Halil İbrahim Sofrası

İnsanoğlu haddin bilir, kem söz söylemez iken
Elâlemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok

Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok

Daha çatal, bıçak, kaşık icâd edilmemişken
İsmail'e inen koç, kurban edilmemişken
Bir kavga başlamış ki nasip, kısmet uğruna
Kapağı ver, kulpu al, kurbanı hiç soran yok

Bir kavga başlamış ki nasip, kısmet uğruna
Kapağı ver, kulpu al, kurbanı hiç soran yok

Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu, bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durup bakarım, bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok

Bazen durup bakarım, bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok

Alnı açık, gözü toklar, buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Nefsine hâkim olursan, kurulursun tahtına
Çalakaşık saldırırsan, ne çıkarsa bahtına

Halat gibi bileğiyle, yayla gibi yüreğiyle
Çoluk, çocuk geçindirip, haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun
Buyurun dostlar buyurun

Barış der her bir yanın altın, gümüş, taş olsa
Dalkavuklar etrafında el-pençe divan dursa
Sapa, kulpa, kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok

Sapa, kulpa, kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok

Para pula ihtişâma aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların, bu dünyada yeri yok

Para pula ihtişâma aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların, bu dünyada yeri yok



Credits
Writer(s): Mehmet Baris Manco
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link