Fazıl Say feat. Genco Erkal, Nazım Hikmet Korosu & Fazıl Say Festival Orkestrası -
Nazım Oratoryosu (Live)
Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz - Live
Nerden gelip nereye gidiyoruz
Doğrultup belimizi kalktığımızdan beri iki ayak üstüne
Kolumuzu uzunlaştırdığımızdan beri bir lobut boyu
Ve taşı yonttuğumuzdan beri
Yıkan da, yaratan da biziz
Yıkan da yaratan da biziz
bu güzelim, bu yaşanası dünyada
Arkamızda kalan yollarda
ayak izlerimiz kanlı
Arkamızda kalan yollarda
ulu uyumları aklımızın, ellerimizin
Yüreğimizin
Toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte
Kanlı ayak izlerimiz mi önümüzdeki yollarda duran
Bir cehennem çıkmazında mı sona erecek önümüzdeki yollar
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler
Günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların
Çocukların avuçlarında yeşerecekler
Çocuklar ölebilir yarın
Hem de ne sıtmadan, ne kuşpalazından
Düşerek de değil kuyulara filân
Çocuklar ölebilir yarın
Çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın
Çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
Arkalarında bir avuç kül bile değil
Arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında
Kırematoryum
Kırematoryum
Kırematoryum
Bir deniz görüyorum
Ölü balıklarla örtülü bir deniz
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında
Yaşanmamış günlerimiz
Çocukların avuçlarıyla birlikte yok olan
Bir şehir vardı
Yeller eser yerinde
Beş şehir vardı
Yeller eser yerinde
Yüz şehir vardı
Yeller eser yerinde
Yok olan şehirlere şiirler yazılmayacak
Şair kalmayacak ki
Pencerende bir sokak bulvarlı
Odan sıcak
Ak yastıkta üzüm karası saçlar
Adamlar paltolu, ağaçlar karlı
Penceren kalmayacak
Ne bulvarlı sokak
Ne ak yastıkta üzüm karası saçlar
Ne paltolu adamlar, ne karlı ağaçlar
Ölülere ağlanmayacak
Ölülere ağlayacak gözler kalmayacak ki
Eller kalmayacak
Negatif resimcikler
Boşluğun karanlığında dalların altındaki
Yok olmuş olan dalların altındaki
Yok olmuş olan dalların üstünden
O bulutlardır geçen
Güneye götürmeyin beni
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Kuzeye götürmeyin beni
Doğuya götürmeyin beni
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Batıya götürmeyin beni
Beni burda bırakmayın
Götürün bir yerlere
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Tahta, beton, teneke, toprak
Saman damlarımızla iki milyardan
Artığız
Kadın, erkek, çoluk çocuk
Ekmek hepimize yetmiyor
Kitap da öyle
Ama keder
Dilediğin kadar
Yorgunluk da göz alabildiğine
Hürriyet hepimize yetmiyor
Hürriyet hepimize yetebilir
Ve sevda kederi
Hastalık kederi
Ayrılık kederi
Kocalmak kederinden gayrısı aşmayabilir eşiğimizi
Ekmek hepimize yetebilir
Ormanlarınki kadar uzun olabilir ömrümüz
Yeter ki bırakmayalım
Yaşanmamış günlerimiz yok olmasın
Çocukların avuçlarıyla birlikte
Boşluğun karanlığına çıkmasın negatif resimcikler
Yeter ki
Ekmek ve hürriyet uğruna
Dövüşebilmek için yaşayabilelim
Tanrı ellerimizdir
Tanrı yüreğimiz, aklımız
Her yerde var olan Tanrı
Toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte
Ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların
Insanlar sizi çağırıyorum
Kitaplar, ağaçlar ve balıklar için
Buğday tanesi
Pirinç tanesi
Ve güneşli sokaklar için
Üzüm karası
Saman sarısı saçlar
Ve çocuklar için
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler
Günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların
Çocukların avuçlarında yeşerecekler
Doğrultup belimizi kalktığımızdan beri iki ayak üstüne
Kolumuzu uzunlaştırdığımızdan beri bir lobut boyu
Ve taşı yonttuğumuzdan beri
Yıkan da, yaratan da biziz
Yıkan da yaratan da biziz
bu güzelim, bu yaşanası dünyada
Arkamızda kalan yollarda
ayak izlerimiz kanlı
Arkamızda kalan yollarda
ulu uyumları aklımızın, ellerimizin
Yüreğimizin
Toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte
Kanlı ayak izlerimiz mi önümüzdeki yollarda duran
Bir cehennem çıkmazında mı sona erecek önümüzdeki yollar
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler
Günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların
Çocukların avuçlarında yeşerecekler
Çocuklar ölebilir yarın
Hem de ne sıtmadan, ne kuşpalazından
Düşerek de değil kuyulara filân
Çocuklar ölebilir yarın
Çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın
Çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
Arkalarında bir avuç kül bile değil
Arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında
Kırematoryum
Kırematoryum
Kırematoryum
Bir deniz görüyorum
Ölü balıklarla örtülü bir deniz
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında
Yaşanmamış günlerimiz
Çocukların avuçlarıyla birlikte yok olan
Bir şehir vardı
Yeller eser yerinde
Beş şehir vardı
Yeller eser yerinde
Yüz şehir vardı
Yeller eser yerinde
Yok olan şehirlere şiirler yazılmayacak
Şair kalmayacak ki
Pencerende bir sokak bulvarlı
Odan sıcak
Ak yastıkta üzüm karası saçlar
Adamlar paltolu, ağaçlar karlı
Penceren kalmayacak
Ne bulvarlı sokak
Ne ak yastıkta üzüm karası saçlar
Ne paltolu adamlar, ne karlı ağaçlar
Ölülere ağlanmayacak
Ölülere ağlayacak gözler kalmayacak ki
Eller kalmayacak
Negatif resimcikler
Boşluğun karanlığında dalların altındaki
Yok olmuş olan dalların altındaki
Yok olmuş olan dalların üstünden
O bulutlardır geçen
Güneye götürmeyin beni
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Kuzeye götürmeyin beni
Doğuya götürmeyin beni
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Batıya götürmeyin beni
Beni burda bırakmayın
Götürün bir yerlere
Ölmek istemiyorum
Ölmek istemiyorum
Tahta, beton, teneke, toprak
Saman damlarımızla iki milyardan
Artığız
Kadın, erkek, çoluk çocuk
Ekmek hepimize yetmiyor
Kitap da öyle
Ama keder
Dilediğin kadar
Yorgunluk da göz alabildiğine
Hürriyet hepimize yetmiyor
Hürriyet hepimize yetebilir
Ve sevda kederi
Hastalık kederi
Ayrılık kederi
Kocalmak kederinden gayrısı aşmayabilir eşiğimizi
Ekmek hepimize yetebilir
Ormanlarınki kadar uzun olabilir ömrümüz
Yeter ki bırakmayalım
Yaşanmamış günlerimiz yok olmasın
Çocukların avuçlarıyla birlikte
Boşluğun karanlığına çıkmasın negatif resimcikler
Yeter ki
Ekmek ve hürriyet uğruna
Dövüşebilmek için yaşayabilelim
Tanrı ellerimizdir
Tanrı yüreğimiz, aklımız
Her yerde var olan Tanrı
Toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte
Ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların
Insanlar sizi çağırıyorum
Kitaplar, ağaçlar ve balıklar için
Buğday tanesi
Pirinç tanesi
Ve güneşli sokaklar için
Üzüm karası
Saman sarısı saçlar
Ve çocuklar için
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler
Günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların
Çocukların avuçlarında yeşerecekler
Credits
Writer(s): Mehmet Nazim Ran, Fazil Say
Lyrics powered by www.musixmatch.com
Link
© 2024 All rights reserved. Rockol.com S.r.l. Website image policy
Rockol
- Rockol only uses images and photos made available for promotional purposes (“for press use”) by record companies, artist managements and p.r. agencies.
- Said images are used to exert a right to report and a finality of the criticism, in a degraded mode compliant to copyright laws, and exclusively inclosed in our own informative content.
- Only non-exclusive images addressed to newspaper use and, in general, copyright-free are accepted.
- Live photos are published when licensed by photographers whose copyright is quoted.
- Rockol is available to pay the right holder a fair fee should a published image’s author be unknown at the time of publishing.
Feedback
Please immediately report the presence of images possibly not compliant with the above cases so as to quickly verify an improper use: where confirmed, we would immediately proceed to their removal.