Ala Geyik Destanı
Şimdi size sunacağımız parçaya
Ben Cem Karaca olarak
Akrabalık bağları açısından özel bir ilgi
Ve de sevgi duymaktayım
Evet, parçamızın adı "Alageyik"
Bilmem anlatabildim mi
Ben karaca, o da alageyik
E kendisi uzaktan yeğenim olur biraz
Ben de gittim bir geyiğin avına
Ben de gittim bir geyiğin avına
Geyik de çekti beni kendi dağına
Geyik de çekti beni kendi dağına, dağına
Bundan çağlar önceydi
Toros yaylarının yüksek dağ köylerinde kişiler
Akıllı, uslu ve mutlu sürdürürlerdi geleneksel yaşantılarını
Öykümüze konu olan genç de bu mutlu kişilerden biri idi
Ve tüm yaşıtları gibi terler terlemez bıyıkları
Atına atladığı gibi geyik avına giderdi
Bu avlar, çok kere günler, günler boyu sürer
Ve onu sütüyle besleyip beşiklerde beleyen anası
Bakarken gözünden kıskanarak, sakınarak bakan sevdalısı
Yaşlı gözlerle beklerlerdi dönüşünü
Gel etme, gel vazgeç şu geyik avından, bunun sonu hayretmez
Derlerse de dinletemezlerdi ki
Önceleri onları dinler sanırdın yiğidimi
Hele oturup çamdan bardaklar oyarken görünce onu
Bardaklar da bardaktı hani
Belle ki Toros'un tüm güzellikleri nakış olmuş üstüne
Kız oğlan kız bardaklar oyardı ince belli
Ama birden durulur günlerden birinde
Ve sanki çağırırmış gibi Toros'un tüm geyikleri birlik olmuşçasına onu
Kopar giderdi ansızın
Ve kambur felek etti sonunda edeceğini
Güzel bir ala geyiğin peşinde soluk soluğa sıçrarken koyaklardan yukarı
Daha yukarı, daha yukarı...
Devrisi günü daş dibinde yatar buldular onu, kanlı, upuzun
Gün o gündür bu öykü kulaktak kulağa, kuşaktan kuşağa
Toros yaylarının kekik otlarının, dağ çiçeklerinin kokusuna karışarak
Bize kadar vardı
Bizden sonra da varacak her hal, bizden sonrakilere
Ve soruldukta nedir deyu ol hikayaat, ol kara sevda, ol destan...
Dememiz "Alageyik Destanı"dır yarenler
Ak bilekler daş dibinde çürüdü
Ak bilekler daş dibinde çürüdü
Siz gidin avcılar galdım kaya başında
Aman aman aman, kayalar başında
Siz gidin gardaşlar galdım kaya başında
Aman aman, kayalar başında
Sabahtan kalktım ki, ezan okunur
Ezan sesi yar, yar, yar, yar, yar
Yüreğime, yüreğime dokunur
Duyar düşmanların
Öldün deyi kınalar, kınalar, kınalar, kınalar yakılır
Uyan Mehmed'im, uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm
Yüksek yaylalarda yâri, yâri, yâri, yâri, yâri, yâri
Beşiğini, beşiğini beledim
İndim alçaklara ölük ölük eledim
Gittin geyik avına, gel etme eyleme
Gel etme eyleme, dedim de
Dinletemedim de kurban olayım şahan oğlum, yiğit oğlum
Şimdi ne yatarsın daş dibinde yâri, yâri, yâri
Kanlı upuzun
Uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm
Etme uyan, etme kalk yar
Ben Cem Karaca olarak
Akrabalık bağları açısından özel bir ilgi
Ve de sevgi duymaktayım
Evet, parçamızın adı "Alageyik"
Bilmem anlatabildim mi
Ben karaca, o da alageyik
E kendisi uzaktan yeğenim olur biraz
Ben de gittim bir geyiğin avına
Ben de gittim bir geyiğin avına
Geyik de çekti beni kendi dağına
Geyik de çekti beni kendi dağına, dağına
Bundan çağlar önceydi
Toros yaylarının yüksek dağ köylerinde kişiler
Akıllı, uslu ve mutlu sürdürürlerdi geleneksel yaşantılarını
Öykümüze konu olan genç de bu mutlu kişilerden biri idi
Ve tüm yaşıtları gibi terler terlemez bıyıkları
Atına atladığı gibi geyik avına giderdi
Bu avlar, çok kere günler, günler boyu sürer
Ve onu sütüyle besleyip beşiklerde beleyen anası
Bakarken gözünden kıskanarak, sakınarak bakan sevdalısı
Yaşlı gözlerle beklerlerdi dönüşünü
Gel etme, gel vazgeç şu geyik avından, bunun sonu hayretmez
Derlerse de dinletemezlerdi ki
Önceleri onları dinler sanırdın yiğidimi
Hele oturup çamdan bardaklar oyarken görünce onu
Bardaklar da bardaktı hani
Belle ki Toros'un tüm güzellikleri nakış olmuş üstüne
Kız oğlan kız bardaklar oyardı ince belli
Ama birden durulur günlerden birinde
Ve sanki çağırırmış gibi Toros'un tüm geyikleri birlik olmuşçasına onu
Kopar giderdi ansızın
Ve kambur felek etti sonunda edeceğini
Güzel bir ala geyiğin peşinde soluk soluğa sıçrarken koyaklardan yukarı
Daha yukarı, daha yukarı...
Devrisi günü daş dibinde yatar buldular onu, kanlı, upuzun
Gün o gündür bu öykü kulaktak kulağa, kuşaktan kuşağa
Toros yaylarının kekik otlarının, dağ çiçeklerinin kokusuna karışarak
Bize kadar vardı
Bizden sonra da varacak her hal, bizden sonrakilere
Ve soruldukta nedir deyu ol hikayaat, ol kara sevda, ol destan...
Dememiz "Alageyik Destanı"dır yarenler
Ak bilekler daş dibinde çürüdü
Ak bilekler daş dibinde çürüdü
Siz gidin avcılar galdım kaya başında
Aman aman aman, kayalar başında
Siz gidin gardaşlar galdım kaya başında
Aman aman, kayalar başında
Sabahtan kalktım ki, ezan okunur
Ezan sesi yar, yar, yar, yar, yar
Yüreğime, yüreğime dokunur
Duyar düşmanların
Öldün deyi kınalar, kınalar, kınalar, kınalar yakılır
Uyan Mehmed'im, uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm
Yüksek yaylalarda yâri, yâri, yâri, yâri, yâri, yâri
Beşiğini, beşiğini beledim
İndim alçaklara ölük ölük eledim
Gittin geyik avına, gel etme eyleme
Gel etme eyleme, dedim de
Dinletemedim de kurban olayım şahan oğlum, yiğit oğlum
Şimdi ne yatarsın daş dibinde yâri, yâri, yâri
Kanlı upuzun
Uyan Mehmed'im, sinem, bülbülüm
Etme uyan, etme kalk yar
Credits
Writer(s): Dr
Lyrics powered by www.musixmatch.com
Link
Other Album Tracks
© 2024 All rights reserved. Rockol.com S.r.l. Website image policy
Rockol
- Rockol only uses images and photos made available for promotional purposes (“for press use”) by record companies, artist managements and p.r. agencies.
- Said images are used to exert a right to report and a finality of the criticism, in a degraded mode compliant to copyright laws, and exclusively inclosed in our own informative content.
- Only non-exclusive images addressed to newspaper use and, in general, copyright-free are accepted.
- Live photos are published when licensed by photographers whose copyright is quoted.
- Rockol is available to pay the right holder a fair fee should a published image’s author be unknown at the time of publishing.
Feedback
Please immediately report the presence of images possibly not compliant with the above cases so as to quickly verify an improper use: where confirmed, we would immediately proceed to their removal.