Yargısız İnfaz II

Her gün savaş, her gün kavga, olup bitenler amma
Yaşıyorum ve yazıyorum, ayaktayım ben hala
Öldürmeye çalıştınız ben direnince şaştınız
Öldürdünüz belki ama silemediniz kaçtınız
Yüzleşmek istemiyorum yalandan yüzlerle
Bakışmak mı? Almayayım yalancı gözlerle
Bir senem geçti içten olmayan sözlerle
İçimi dışa vurdum karaladığım bu textlerle
Aforizmalarımı paylaştığım şarkılarımda
Karşı çıktım onca paradigmalara
Yazdım, yaktım, karaladım; sildim, attım, paraladım
Kağıtları tüketmekse bi tek net var ortada
Ya varsındır ya yoksun. Üçüncü hal imkansız
Hiçbir birey olamaz istese de tarafsız
Harpteyim ben bugün ama yarınlarım kaygısız
Yarın zaten olmayacağım, infazımsa yargısız

Yargısız bu infazı gerçekleştir
Gözümün yaşına hiç bakmadan
Sorgusuzca hapsolmuşken ben
Karanlıktan korkamam

Aydınlığa giden yolda kurşunlar sıkılabilir
Hayat acımasız, buna kim karşı gelebilir?
Param varsa sevgi var mı? Olmadığından bilmem ki
Olduğunda çözeceğim sorunlar var illa ki
Kafana sıktığın vakit kaçamazsın sorunlardan
Arkanda bıraktığın onca iş ve insan var
Anlamlandıramazsa sorunludur insanlar
İsyan var, insaf lan, ismini yaz, imzala!
İdam öncesi istenen son yemek kadar umutsuzum
Sona sakladığım olsun isterdim büyük kozum
Çaresizim lakin sende kalsın bütün tozun, dozun
Kaybedersem onsuzum, kazanırsam sonsuzum
Vedalaşıp dünlerle soğukkanlı olmalı ve
Helalleş gardiyan ile, on beş sene duyduğun tek sesle
Kulaklarda beste. Ölüm marşı yankılanır
Ömür marşı şarkılarsa anlatır