Kendime Söz Geçiremedim

Dosta düşmana karşı diye dinlediğimiz türkülerin
Nereden bilecektik bu kadar gerçekliğini?
Gidenlerin yerine koyduk hep yenisini
Yeni dediğimiz daha çok parçalamadı mı bizi?
Dosta düşmana karşı diye dinlediğimiz türkülerin
Nereden bilecektik bu kadar gerçekliğini?
Bi' Ahmet Kaya türküsünde kederlenirken
"Nasıl anlatsak?" diye çekindiklerimizi
Çekinmeden yaşattılar, hiç düşünmeden ne çok kederleneceğimizi
Kaldı geriye kırgın hayaller "Zehir olsa içerim" diyenler,
Bir bardak suyu çok gördüler
Kafiye bilmesem de anlatıyorum aklımdaki gerçekleri
Yalanların ortasında doğruluğu savunurken,
Yalan olan hayatımı izliyor buldum
Tam da burada kendimi
Gece aydınlığa elbet kavuşur da
Sabaha sızmış olurum gözümdeki yaşlarla
Öğrenemedim
Her güzel şeyin bir sonu olduğunu Kendime söz geçiremedim
Fark edemedim.
Yolda düşe kalka çok yorulduğumu Öğrenemedim
Her güzel şeyin bir sonu olduğunu Kendime söz geçiremedim
Fark edemedim.
Yolda düşe kalka çok yorulduğumu
Tek tabanca yaşadığım hayatın ortasında bir ayılsam,
Ne çok şeyin benden ayrıldığını anlatsam
Anlamaz ki gündüzü yaşayan
Gecenin ağırlığı çöküyor üzerime
Sanki tonla yük taşıyorum da
Veysel'in dediği gibi "Dağ olmuşum, üstümdeki kardan gurur duymuşum"
Hatırladıkça düştüğüm yerden uzanıp, Pose ile manzarayı seyrediyorum
Seyre daldığım uçurumun kenarından atlamayıp
İnadına güneşi batırıyorum
Gürsel, Hürriyet, Talatpaşa
Adalet binası koymuşlar ortasına Şık giyimli hanımlar,
Beyler üstün olmuş Garibanın üstüne basmış da çıkmış adalet dağıttığı
Makamına Aşağı mahalleden yazıyorum Üste çıktığım
Ikinci katta Şimdi hayatın altını üstüne getiriyorum.



Credits
Writer(s): Caner Yılmaz, Reha özcan
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link