Sek Şiir
Akşamında bir meyhane sokakları kadardım hep
Öylesine mey kokan o kadehlerin dibindeyim
Kafam bir hoş kimsecikler anlayamaz derdimi
Hem anlatamam derdimi sonra herkes bir şey der dimi?
Durma hancı kadehlerime şiir doldur içsin herkes
Kalem meze, masasında peynir olsun kavunu kes
Ciğerlere bayram bugün cigaramızı yakmasakmı
Sandalyemiz satırlar da, oturmayın hep pasaklı
Tozlu kitaplığından bir plak takta demlenelim
Ellerine bulaşan toz üflemekle geçer değil mi?
Geçti gibi, otur bakalım karşıma geç yalnızlığım
Şarap gibi yıllanıncamı değer bulacak yazdıklarım?
Neyse şerefe kalemlerimizi tokuşturalım
Bu gece kimse gelmesin çünkü rakımız yetmeyebilir
Bir de Neşet babadan aç Zahide'yi çalsın
Çakır keyfin huzurunda çalar kapım beklenmeyen misafir
Beklenmeyen misafirdin inan sen benim gönlümce
Böylesine tatmamıştım mutluluğu ömrümce...
O zaman hoş geldin karşıma geç dinle beni
Karanlık bir cadde düşün sokak lambam sen gibi
Sönme sen hiç olur mu? Ben geçerken yan hep
Bir de gözlerim sen dışında uzaklara da dalıyor hep
Çünkü uzaklardı senin diğer adın
Sonra ben yakını sırtlayıp uzaklarına göç ettim ve orada kaldım
Mülteciyim temiz kalbin sokaklarında elde valiz
Biz zorluklara göğüs geren duygularla sevgiliyiz
Peronu olmayan hiç bir terminalde beklemeyin
Çünkü ya yanlış otobüse binersiniz ya otobüs gelmez.
Bir de aşık olmak için doğru kişiyi beklemeyin
Doğru kişinin işi çıkmıştır, ve muhtemelen sevmez
Masama eşlik ettiğin için teşekkürler sevgilim
Sen beklenmeyen misafirim, nefesim, herbirşeyim
Bir gün yine gel olur mu şiirimizi sek içelim
Cümlelerce özlemin doruklarında dertleşelim...
Beklenmeyen misafirdin inan sen benim gönlümce
Böylesine tatmamıştım mutluluğu ömrümce...
Sanırım gitti herkes tek tabanca takılalım
Daha önce de dediğim gibi yalnız oldu diğer adım
Ben kuşkularına yenik düşüp haklı çıkan biri
İçimi kemirdiğinden şüpheler saklı kalmaz birşey
Ya bir de çarşafında kaç aşkı barındırır şiir?
Kimler okur iç çekerek gelir sigaranın dibi
Yağmur çiseler toprağın kokusu taa şehrinden gelir
Mevsimimiz sonbahar gülüşü haziran güneşi
Ben kahve içerdim müzik ile, yağmur camı tokatlarken
Salça ekmek elde, top oynayan çocuklar da sokaktayken
İlk okul da günün son zili gibiydi seni sevmek
Ve aşk gece yarıları belkilerle beklemek...
Öylesine mey kokan o kadehlerin dibindeyim
Kafam bir hoş kimsecikler anlayamaz derdimi
Hem anlatamam derdimi sonra herkes bir şey der dimi?
Durma hancı kadehlerime şiir doldur içsin herkes
Kalem meze, masasında peynir olsun kavunu kes
Ciğerlere bayram bugün cigaramızı yakmasakmı
Sandalyemiz satırlar da, oturmayın hep pasaklı
Tozlu kitaplığından bir plak takta demlenelim
Ellerine bulaşan toz üflemekle geçer değil mi?
Geçti gibi, otur bakalım karşıma geç yalnızlığım
Şarap gibi yıllanıncamı değer bulacak yazdıklarım?
Neyse şerefe kalemlerimizi tokuşturalım
Bu gece kimse gelmesin çünkü rakımız yetmeyebilir
Bir de Neşet babadan aç Zahide'yi çalsın
Çakır keyfin huzurunda çalar kapım beklenmeyen misafir
Beklenmeyen misafirdin inan sen benim gönlümce
Böylesine tatmamıştım mutluluğu ömrümce...
O zaman hoş geldin karşıma geç dinle beni
Karanlık bir cadde düşün sokak lambam sen gibi
Sönme sen hiç olur mu? Ben geçerken yan hep
Bir de gözlerim sen dışında uzaklara da dalıyor hep
Çünkü uzaklardı senin diğer adın
Sonra ben yakını sırtlayıp uzaklarına göç ettim ve orada kaldım
Mülteciyim temiz kalbin sokaklarında elde valiz
Biz zorluklara göğüs geren duygularla sevgiliyiz
Peronu olmayan hiç bir terminalde beklemeyin
Çünkü ya yanlış otobüse binersiniz ya otobüs gelmez.
Bir de aşık olmak için doğru kişiyi beklemeyin
Doğru kişinin işi çıkmıştır, ve muhtemelen sevmez
Masama eşlik ettiğin için teşekkürler sevgilim
Sen beklenmeyen misafirim, nefesim, herbirşeyim
Bir gün yine gel olur mu şiirimizi sek içelim
Cümlelerce özlemin doruklarında dertleşelim...
Beklenmeyen misafirdin inan sen benim gönlümce
Böylesine tatmamıştım mutluluğu ömrümce...
Sanırım gitti herkes tek tabanca takılalım
Daha önce de dediğim gibi yalnız oldu diğer adım
Ben kuşkularına yenik düşüp haklı çıkan biri
İçimi kemirdiğinden şüpheler saklı kalmaz birşey
Ya bir de çarşafında kaç aşkı barındırır şiir?
Kimler okur iç çekerek gelir sigaranın dibi
Yağmur çiseler toprağın kokusu taa şehrinden gelir
Mevsimimiz sonbahar gülüşü haziran güneşi
Ben kahve içerdim müzik ile, yağmur camı tokatlarken
Salça ekmek elde, top oynayan çocuklar da sokaktayken
İlk okul da günün son zili gibiydi seni sevmek
Ve aşk gece yarıları belkilerle beklemek...
Credits
Writer(s): Anıl Yıldırım
Lyrics powered by www.musixmatch.com
Link
© 2024 All rights reserved. Rockol.com S.r.l. Website image policy
Rockol
- Rockol only uses images and photos made available for promotional purposes (“for press use”) by record companies, artist managements and p.r. agencies.
- Said images are used to exert a right to report and a finality of the criticism, in a degraded mode compliant to copyright laws, and exclusively inclosed in our own informative content.
- Only non-exclusive images addressed to newspaper use and, in general, copyright-free are accepted.
- Live photos are published when licensed by photographers whose copyright is quoted.
- Rockol is available to pay the right holder a fair fee should a published image’s author be unknown at the time of publishing.
Feedback
Please immediately report the presence of images possibly not compliant with the above cases so as to quickly verify an improper use: where confirmed, we would immediately proceed to their removal.