Hudut
"Bizim için bu uzun başkaldırı serüveninin
En uç noktalarında çınlayan şeyler
Mutsuzluğumuzun son noktasında
Hiçbir işimize yaramayan iyimserlik sözleri değil
Denizin yanında birbirinin aynı olan iki şeyin
Cesaretle usun sözleridir
Bugün, hiçbir bilgelik bundan daha fazlasını vereceğini ileri süremez
Başkaldırı yorulup bıkmadan kötülüğe çarpar
Bundan sonra yeni bir hız almak kendisine kalır
İnsan kendi benliğinde dizginlemesi gereken her şeyi dizginleyebilir
Yaratılışta düzeltilebilecek her şeyi düzeltmesi gerekir
Bundan sonra, çocuklar her zaman haksız yere öleceklerdir
Kusursuz toplumda bile
İnsan, çabalarının en büyüğüyle
Dünyanın acısını sayıca azaltmayı düşünebilir
Ama adaletsizlik de acı da kalacak ve ne denli
Sınırlı olurlarsa olsunlar, sarsıcı olmaktan çıkmayacaklardır
Dimitri Karamazov'un "Niçin?" sorusu hep yankılanıp duracaktır
Sanat ve başkaldırı ancak son insanla birlikte ölecektir."
Varlığımın gölgesiyle yarıştayım
Şu ruhum karanlık dehlizlerimin danıştayı
Gelecekte her fani geçmişle tanışmalı
Bu yüzden bırakıyorum dünyanıza barış payı
İsimleriniz sembolize ediyorsa çatışmayı
Yok olacak mı dersin içindeki akış, hayır
Çocukluğundan yalnızca gülüşün çalınmadı
Hududu aşamadın, sana hiç yakışmadı
Dünyada vücut denen kafesinden kaçamazsın
Tek aşkının talebi yalanlarsa faka bastın
Farkındalığa kendi alemimde savaş açtım
Sanat bir terapiydi, sesimse yara bandı
Eğlence faktörüyle vicdanın fazla orantısız
Olduğu bir nesle yıllar boyu bakakaldım
İtibar sahipleri insanlarla caka sattı
İnsanın tek suçu sanki Arakan'dı
İnsan yıllar boyu kendini kandırmaya güdümlendi
Gözler kör oldu, zihin paradoksa düğümlendi
Vahşeti arayanların medeniyetti bütün derdi
Evrensel etik bir normdu, yalnızca hüzün verdi
Ahlakı arıyordunuz, tabu kılıfı giydiniz
Doğru-yanlış sorgulamadan insanları çizdiniz
Hangi doğru bir beyanı hak kılar ki
Estetik ve doğruyu nasıl başardınız da aynı şeyler bildiniz?
Araftayım, adım sayım sınırlı
Evrende uçmak istiyordum kanatlarım kırıldı
Yoruldum, devam edemedim, portala sığındım
Tutsak olabileceğim fikirler zihnimi sıyırdı
Ben, varlığını ararken denk geldiğin sıkıntıyım
Çok farklı boyutlara kapı açmış sızıntıyım
Bağımsız yolcularımın hiçliğine ışıltıyım
Düşünemeyenler içinse sadece bir fısıltıyım
En uç noktalarında çınlayan şeyler
Mutsuzluğumuzun son noktasında
Hiçbir işimize yaramayan iyimserlik sözleri değil
Denizin yanında birbirinin aynı olan iki şeyin
Cesaretle usun sözleridir
Bugün, hiçbir bilgelik bundan daha fazlasını vereceğini ileri süremez
Başkaldırı yorulup bıkmadan kötülüğe çarpar
Bundan sonra yeni bir hız almak kendisine kalır
İnsan kendi benliğinde dizginlemesi gereken her şeyi dizginleyebilir
Yaratılışta düzeltilebilecek her şeyi düzeltmesi gerekir
Bundan sonra, çocuklar her zaman haksız yere öleceklerdir
Kusursuz toplumda bile
İnsan, çabalarının en büyüğüyle
Dünyanın acısını sayıca azaltmayı düşünebilir
Ama adaletsizlik de acı da kalacak ve ne denli
Sınırlı olurlarsa olsunlar, sarsıcı olmaktan çıkmayacaklardır
Dimitri Karamazov'un "Niçin?" sorusu hep yankılanıp duracaktır
Sanat ve başkaldırı ancak son insanla birlikte ölecektir."
Varlığımın gölgesiyle yarıştayım
Şu ruhum karanlık dehlizlerimin danıştayı
Gelecekte her fani geçmişle tanışmalı
Bu yüzden bırakıyorum dünyanıza barış payı
İsimleriniz sembolize ediyorsa çatışmayı
Yok olacak mı dersin içindeki akış, hayır
Çocukluğundan yalnızca gülüşün çalınmadı
Hududu aşamadın, sana hiç yakışmadı
Dünyada vücut denen kafesinden kaçamazsın
Tek aşkının talebi yalanlarsa faka bastın
Farkındalığa kendi alemimde savaş açtım
Sanat bir terapiydi, sesimse yara bandı
Eğlence faktörüyle vicdanın fazla orantısız
Olduğu bir nesle yıllar boyu bakakaldım
İtibar sahipleri insanlarla caka sattı
İnsanın tek suçu sanki Arakan'dı
İnsan yıllar boyu kendini kandırmaya güdümlendi
Gözler kör oldu, zihin paradoksa düğümlendi
Vahşeti arayanların medeniyetti bütün derdi
Evrensel etik bir normdu, yalnızca hüzün verdi
Ahlakı arıyordunuz, tabu kılıfı giydiniz
Doğru-yanlış sorgulamadan insanları çizdiniz
Hangi doğru bir beyanı hak kılar ki
Estetik ve doğruyu nasıl başardınız da aynı şeyler bildiniz?
Araftayım, adım sayım sınırlı
Evrende uçmak istiyordum kanatlarım kırıldı
Yoruldum, devam edemedim, portala sığındım
Tutsak olabileceğim fikirler zihnimi sıyırdı
Ben, varlığını ararken denk geldiğin sıkıntıyım
Çok farklı boyutlara kapı açmış sızıntıyım
Bağımsız yolcularımın hiçliğine ışıltıyım
Düşünemeyenler içinse sadece bir fısıltıyım
Credits
Writer(s): Kamil Serbest
Lyrics powered by www.musixmatch.com
Link
© 2024 All rights reserved. Rockol.com S.r.l. Website image policy
Rockol
- Rockol only uses images and photos made available for promotional purposes (“for press use”) by record companies, artist managements and p.r. agencies.
- Said images are used to exert a right to report and a finality of the criticism, in a degraded mode compliant to copyright laws, and exclusively inclosed in our own informative content.
- Only non-exclusive images addressed to newspaper use and, in general, copyright-free are accepted.
- Live photos are published when licensed by photographers whose copyright is quoted.
- Rockol is available to pay the right holder a fair fee should a published image’s author be unknown at the time of publishing.
Feedback
Please immediately report the presence of images possibly not compliant with the above cases so as to quickly verify an improper use: where confirmed, we would immediately proceed to their removal.