Adın Geçer

Allahın adıyla rahman ve rahim olan
Onun adıyla isimler unutulur
İsimler unutulur unutturur yaradan adın geçer
Kalbe nur gönle safa
Eşşrefil vera seyyidina hazreti Muhammet Mustafa

Adın geçer
Ebabil çığlığı vurur dağlarına
Ve gölgesi toprağına düşer
Toprak sensiz karanlıktır mekke sensiz karanlık
Karanlıkta duyulan kürek sesleri
Karanlıkta açılan karanlık çukurlar
Karanlıkta bir kız çocuğunun anne diyen feryadı
Karanlıkta bir kız cocugunun toprağa gömülen adı
Çukurun yani başında terlik belliki digeri ayağındaydı
Ve çukura bir yıldızın ışığı düşer
Bu yıldız yazar gökyüzüne adını
Gökyüzüne sürünce cebrail kanadını
Rengarenk melekler iner semadan

Bir melek seslenir maberadan
Alemlere kutlu doğum haberini yayın müjde vermedik bir varlık bırakmayın
Ve ey medayin şefi titreyerek uyan
İstahrabatta yanan eteşlere sön emri verilsin
Ey Kabedeki putlar yüzünüzü toprağa gömün
Ey toprak sahabe gölünün suyunu çek
Ey yer altı suları çıkın ve semaveyi doldurun

Ve durun durun sessiz olun
Bakın yıldızlar yaklaşıyor
Salkım salkım yıldızlar yaklaşıyor
Annesinin yüzüne işte gözleri gözlerinde o simsiyah nur denizi gözlerine
Doya doya bakıyor hazreti Amine
Her asra uzanacak ellerinden öpüyor
Arşa reyhan kokusu salan o minik nefesini kokluyor

Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri
Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin eli
Ve eğiliyor kulağına ismini fısıldıyor
Muhammet Muhammedim

Adın Geçer
Beni bekliyordun beş süt kardeşten birisin
Hevazin sofrasında
Halimenin evinde şeref misafirisin

Adın geçer
Anasız kalırsın şehirlerin arasında bir elinden deden tutar
Diğerinden Ebu Talip
Seni büyütmek Fatımaya nasipmiş
Şefkat kanatlarını yerlere serip saçlarını toplamak
Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş,

Adın geçer
Haticenin kalbinde en sevgili yar
Haticenin evinde hazırlık başlar
Önce sadık rüyalar gece ne görürsen gündüz onunla şekillenir
Ve ardından geçince yanından
Ağaç yapraklarından sana selamlar gelir
Sen herşeye aşinasın herşey aşina sana
Ruhul kudüs inecek bugece nur dağına
Ağır bir yük binecek geniş omuzlarına

Adın geçer
Vahyin arafesinde nur dağının zirvesinde
Dünyayı teşrif buyurduğun gibi yine pazartesinde

Adın geçer
Hirayı vahyin kokusu sarar nur yağar nur dağına
Mübarek ayağına sabah serinliği vurur
Ardından nurdan bir anafor kaplar hirayı
Ve insan suretinde cebrail karşında durur
Oku sen okuma bilmezsin efendim doğru
Ancak sen oku ki okuma bilenleri hepsi susacak

Allah seninle konuşucak
Oku yaradan rabbinin adıyla oku
O insanı bir kan pıhtısından yarattı
Oku senin Rabbin kalemle yazmayı bilmeden
İnsana bilmediğini öğreten bol kerem ve ihsan sahibidir

İşte nur dağının zirvesinden eteklerine doğru inen son peygamber
İnsanlığın kurtuluşu inen bu nurda semada yıldızlar mekkede dağlar el bağlamış huzurda sevinin ey insanlar
Bu inen baştacımız, övüncümüz, ilacımız
Bu inen iki dünya servetimiz, sevincimiz, acımız
Bu inen nur denizi varlığın en şereflisi
İbrahim milletinin biricik seyyididir o
Savaşların bileği bükülmemiş yiğididir o
Şanını Anlatmaya kelimelerin yok sonu
Çünkü on sekiz bin alem onu Muhammet Mustafa diye tanır

Adın geçer
Yirmi üç yıl süren ilahi davet
Alevden bir şehirdir mekkeyi mükerreme
Girdiğin kalbi ateşe vermek ister
Sonra hicret bir serinlik
Ana kucağı gibidir medineyi münevvere
Nazarınla büyür yesribin çocukları
Nazarınla taşları elmasa çevirirsin
Gökyüzünden ayet yağar cibril yağmurlarıyla kalbine inenleri insanlığa veririsin
Ve sonkez açılır semanın kapıları
Sonkez vahyi getirir cibrili emin sana
Sen hüzün peygamberisin ama bu son ayette daha bir hüzünlü sesin
Demekki gidiceksin efendim

Gidiceksin sen medine yetim fatıma yetim kalacak
Cebrail kapını son kez çalacak
Yanında ölüm meleği azrail girmiyecek huzura sen izin verene dek
Ne senden önce kimseden izin istedi nede senden sonra isteyecek
Demekki gidiceksin efendim matem şehri olacak medine kimse inanmayacak gittiğine
Taki sabah ezanını okurken bilal mübarek ismine sıra gelince
Ve bilalin sesi titreyince işte o an sensizlik kıyameti kopacak yıldızlara benzettiğin ashabın birbir düşücek toprağa
Ve ehlibeytin yüreği param parça olmuş gibi

İşte fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibi Fatıma
Hazreti Aliye bakıcak ama bu bakış başka
Ey hasanın babsı diyecek Resulullahı toprağa gömüp dönmeye kalbin nasıl dayanır
Onun üzerine toprak saçmaya gönlün nasıl razı oldu
Oysa o rahmet ve merhamet peygamberi
Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibiydi

Ve adın geçer
Her asır adını hatırlatır müjdelediğin kardeşlerin gelir sonra
Abdulkadir geylaniler, Şah-ı Nakşibendiler, İmamı rabbaniler adını ezberlettiler
Aşkını kalplere nakş ettiler Şah-ı haznevinin bahçesinde nurundan bir güneş doğdu
Ve aydınlattı anadoluyu o güneşten güneşler doğdu
Söndürmesin Allah
Şimdi ne büyük bir güneş var semamızda Elhamdülillah

Adın Geçer
Bilalin bıraktığı yerden sayısız minareden ezanların yükselir
Susturmasın Allah on dört asrın ardından cıkıpta vatanından
Yeryüzüne yayılan Peygamber çiçekleri
Musat bin umeyr gibi uhud kokan elleri
Sevgini insanlığın kalbine merhem diye sürüyor
Onlar toprağın her karışında adın geçsin diye yürüyor

Durdurmasın Allah
Ve gün biter saat biter vakit gelir
Görmez olur gözler kulaklar duymaz olur
Diller tutulur dünyalık felakette biter, saadette
Ama Efendim inşallah son nefeste
Kelime-i Şehadette adın gecer
Allahın adıyla Rahman ve Rahim olan
Onun adıyla isimler unutulur unutturur yaradan
Adın geçer
Kalbe nur gönle sefa
Eşrefil vera hazreti Seyyidina Muhammedinil Mustafa



Credits
Writer(s): Demiralp Taner, Writer Unknown
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link