Mühür

Sevdiğin renkleri giyindim bugün
Sevdiğim kokulardan Mürdüm
Ne var ki mavi değil gözlerim
Yeşil de değil, gözlerim hüzün
Bir acı, tarif edemediğim
Uzak bir anı, adını koyamadığım
Harabeler misali, üst üste toplasam
Sonra çıkarsam
Bilir mi beni, bulunca anlar mı beni
Çok sevdiğim şarkılarımdan bir tanesinin sözüdür bu satırlar
Görmeden nasıl insan bulur doğruyu
Denemeden nasıl insan bulur soruları
Sesler çoğalır, insan yalnız kalınca anlıyor
Sesler yabancılaşır, yüzler hep böyle sığlaşır
İnsan yalnız kalınca Anlıyor
Sonra yine aklıma geldin
Bir yaz gecesinde
Bir yol ayrımında karşılaştık seninle
Rüzgara karşı bakıyorduk
Güneş çoktan batmıştı
Sen gidiyordun
Bense bekliyordum
O gün sordum, duymadın
Binlerce yıl geçti üzerinden
Ve şimdi Açıldı
Bütün kitapların hiç yazılmamış sayfaları
Bir mendilde sakladığım çocukluğumun
Heyecanları
Tamburun sesine karıştı
Gençliğimin bütün duaları
Binlerce dalganın içinde
Binlerde damlayan gökyüzünde
Yazılmıştır bu Yüzük
Söylenmedi hiç yeryüzünde
Kaç kere doğdu Dünya
Kaç kere yandı Dünya
Ve kaç kere döndü Güneş
Duyulmadı hiç bu topraklarda
Nice mucizeler yaşandı
Nice şarkılar indi yere
Nice aşıklar, nice sevdalar
İhtiyacı yoktur hiç birinin yüzüğe
Bir parmak halkasında saklı değildir ki nişanlar
Binlerce dalganın içinde yazılıdır
Sesli ve sessiz harflerle
Biraz Gümüşten
Biraz Demirden
Biraz Civadan
Biraz Kalaydan
Biraz Bakırdan
Biraz Kurşundan
Biraz Altından
Simyayı arayanlar bulamadılar ki
Ateşten, Havadan
Sudan, Topraktan
Ve Esir ile, yani Ether ile
Yazılmıştır Yüzük
Güneş ve Ay ile sırlanmıştır o Yüzük
Yürümeyi bahşeden dudaklardan duydum ben duaları
Bir tamburun telinden nakşeden mızrabın eliyle
Gökten süzülen damlalarla dökülür kristal Irmaklara
Mühür açılır
Ve bu Mühür
Tapınak diye duvarlar yapanlar
Tapınak diye duvarlara ağlayanlar
Duyamazlar hiç kendi duvarlarının çığlıklarını
Gece gündüze kavuşur
Gündüz geceye karışır
Arayış sürer gider
Yakılan bütün Mumlar erir de
Kalpten geçmeyen dilekler ulaşmaz
7 kat Göğe
Kim öğretti bize çaresizliği
Kim söz olarak ezberletti
Kendi kanındaki o derin anlamsızlıkları
Unutuldu bak çoktan
Ne bir iz var Ne de geriye kalan bir söz
Bir el dağları yerinden oynatırken
Baka kalır gökteki denizler
Yerden göğe yükselenlere
Gökten yere inenlere
Teslim olurken bütün yankılar
Anlamaya başlar geride kalanlar
Mühürlendi tüm mühürler
Mühürlendi bugün yüzükler
Mühürlendi tüm sözler
Mühürlendi bugün gözler
Mühürlendi tüm dudaklar
Mühürlendi bugün kalpler
Mühürlendi tüm kökler
Mühürlendi bugün gökler
Ve bütün Mühürler açıldı şimdi
Mür gününde



Credits
Writer(s): Köksal Ekinci
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link