Anadolu (Şiir)

Tamam Anadolu'm, tamam
Canımın içi ihtiyar
Akdeniz'in altın sopalı çobanı
Geçmişi anmak yaramıyor sana
Anmak yaramıyor sana çocuklarını

Hangi yol çatındasın bilmiyorsan
Gelmiyorsa beklediğin sevgili
Neye yarar geçmiş duraklarda kalan ışıklar?
Bitiriyor seni kendi uydurduğun yalan
Bitiriyor seni ihanetler, ayrılıklar

Tamam, kabul, eyvallah
Adem de Havva da senin çocuklarındı
Belki senin güleç, verimli yüzüne
Nasırlı, insafsız topuklarını ilk basan onlardı
Dolaşırlardı başı dik, onurlu, çetin güzelliğinde
Mağara, dulda, koyuk aramazlardı
Sevişirlerdi özgür aleni
Sevişirlerdi en sivri, en alnı açık yerinde

Ağrı gibi, Van gibi, anam gibi güzelliklerin vardı
Üç yanın deniz vurgunu
Orta yerin göller, gölekler
Hele yazın akşam güneşinde Bizans'a dön arkanı
Sol yanağında Urfa, Diyarbekir, Mardin
Birer yakışıklı şark çıbanı...

İnanıyorum o gün olası değildi
Bugün de zor bulmak eşini
Büyük ihtimal Adem oğlu Kabil
Seni paylaşmamak için boğazladı kardeşini
Ama yeter analar dolusu
Bırak şu emekli avcı kahramanlığını
Bırak kemikleriyle çelik çomak oynamayı urfa önünde kurşun atanların

Sen kendine bak eski delikanlı
Eski kahraman
Hangi kalemin yazısıdır bu?
Zorlu yazısıdır bu
Seni bile kalleş etti zaman

Hele bak nice muhbir babalar doğurdu bağrın
Lanet okuyor sana dün uğruna can veren çocukların
Artık görmüyor gözlerin engereğin çatal dilini
Görmüyor gözlerin karlı kalleş hainliğini uçurumların
Sen söyle de pörsümüş yüreğine ihbar etmesin
Karda kışta kimseye saklandıkları yerleri bizim çocukların



Credits
Writer(s): Dr
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link