Hz. Muhammed

Bu parça, altın ve elmasla yazılsa liyakati var

Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi
"Vema rameyte iz rameyte" sırrıyla
Aynı avucunda küçücük taş ve toprak
Düşmana top ve gülle hükmünde
Onları inhizama sevketmesi

"Ven şakkal kameru" nassı ile
Aynı avucunun parmağıyla kameri iki parça etmesi
Ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması
Ve bir orduya içirmesi

Ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması
Elbette o mübarek el
Ne kadar harika bir mucizeikudretiilahiye olduğunu gösterir

Güya ahbap içinde o elin avucu
Küçük bir zikirhaneisüphanidir ki
Küçücük taşlar dahi içine girse zikir ve tespih ederler

Ve adâya karşı küçücük bir cephaneirabbanidir ki
İçine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur
Ve, yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahaneirahmanidir ki
Hangi derde temas etse derman olur

Ve celalle kalktığı vakit
Kameri parçalayıp kabıkavseyn şeklini verir
Ve cemalle döndüğü vakit
Abıkevser akıtan on musluklu bir çeşmeirahmet hükmüne girer

Acaba böyle bir zatın bir tek eli
Böyle acip mucizata mazhar ve medar olsa
O zatın Hâlıkıkâinat yanında ne kadar makbul olduğu
Ve davasında ne kadar sadık bulunduğu
Ve o elle biat edenler, ne kadar bahtiyar olacakları
Bedahet derecesinde anlaşılmaz mı?

Evet
Resuliekrem Aleyhissalatü Vesselam'ın mübarek eli
Hekimi Lokman'ın bir eczanesi gibi
Ve tükürüğü Hz. Hızır'ın abıhayat çeşmesi gibi
Ve nefesi Hz. İsa Aleyhisselam'ın nefesi gibi
Medetres ve şifaresan olsa
Ve nevibeşer çok musibet ve belalara giriftar olsa

Elbette Rasuliekrem Aleyhissalatü Vesselam'a hadsiz müracaatlar olmuş
Hastalar, çocuklar, mecnunlar pek kesretli gelmişler
Cümlesi şifa bulup gitmişler

Hatta kırk defa hacceden
Ve kırk sene sabah namazını yatsı abdestiyle kılan
Tabiinin azim imamlarından
Ve çok sahabelerle görüşen
Tavus denilen Ebu Abdurrahmanil Yemani
Katiyen haber verir ve hükmeder, ve demiş ki

Rasuliekrem Aleyhissalatü Vesselam'a ne kadar mecnun gelmişse
Rasuliekrem Aleyhissalatü Vesselam sinesine elini koymuşsa
Katiyen şifa bulmuştur
Şifa bulmayan kalmamış