Üzülme (La Tahzen)
Üzülme
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir
Kalpsizler üzülemezler ki
Ne mutlu sana ki üzülebiliyorsun
Dokunan var demek ki kalbine
Ya dokunulmasaydı kalbine
Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi
Demek ki sen gözden çıkarılmadın
Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın
Üzülme
Üzülüyorsan biri var ki
Cılız varlığını düştüğü çamurdan kurtarmak istiyor
Onun için dokunuyor kalbine
Kıymetini bil ki üzmeye değer görüyor seni
Hüzünlerin, kalbinin toğrağını allak bullak ediyorsa
Sen ekilmeye layık bir topraksın demektir
Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa
Taş katılığında büyüttüğün güvenceler
Yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir
Üzülme
Yüzün yerde geziyorsan
Ellerin boynuna sarıylıysa
İçini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine
Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara
Yarının ovalarında rengarenk çiçeklerin olacak demektir
Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini
Rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını
Bir yüce dağsın sen demek ki
Az bekle
Eteğinden serin pınaralar akmaya başlayacak demektir
Üzülme
Üzülüyorsan şımaramazsın
Kibrin kirli tuzağına düşemezsin
Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların
Uzak geçersin isyanlı yollardan
Heveslerin ardı sıra düşüp isyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin
Üzülme
Üzülüyorsan seni biri yakınlığına çağırıyor demek ki
Biri yakınlığına çağırıyor seni
Demek gözden çıkarmamış seni
Üzülme
Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir
Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden
Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını
Umudunu kes sahte doymalardan
Yüreğini küstür coşkulardan
Kapı açıldı açılıyor demektir
Üzülme
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki
Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır
Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini
Şimdi elindekileri saymaya başla
Ki hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir
Bak, bak işte, zenginsin
Nefesin var senin
Üzülme
Seni bir işiten var
Seni, senin kendini bile sevmenden önce o sevdi seni
Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından o çekip çıkardı seni
Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil o
Bak, yüreğinin her yangınına o yetişiyor
Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor
Seni herkesten çok o anlıyor
Seni, senin kendini düşündüğünden çok o biliyor, o düşünüyor
Şimdi, gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını
Bir ebedi çerçevenin içinde, gösterişsiz, içten bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni
Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor
Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor
Üzülme
Varlığının tenine çiziktir her hüzün
Varlığından haber verir üzüntün
Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin?
Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek o baktı
Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk o andı
Hatırını bildi
Seni yanına aldı
Seve seve hep yanında oldu
Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile
Sen her uykuda adını unuttuğunda bile
Her defasında sabaha çıkardı seni
Adını yeniden söyledi sana
Sen onu defalarca unuttun ama
O seni asla, asla unutmadı
Üzülme
Onun en sevdiği kulu da yalnız kaldı
Taşlandı, sürüldü, yaralandı
Aç, susuz kaldı
Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı
Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı
Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı
"Lâ tahzen, innallahe meânâ."
Mahzun olma, bizimledir Allah, bizimle
Üzülme
Kaldır yüzünü yerden
Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni sevgili
Duy ki Rabb'in sana küsmedi ki, Rabb'in seni hiç terk etmedi
Şimdi, gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin
Rabb'in seni hiç bırakmadı, seni hiç terk etmedi; sana hiç, hiç küsmedi
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir
Kalpsizler üzülemezler ki
Ne mutlu sana ki üzülebiliyorsun
Dokunan var demek ki kalbine
Ya dokunulmasaydı kalbine
Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi
Demek ki sen gözden çıkarılmadın
Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın
Üzülme
Üzülüyorsan biri var ki
Cılız varlığını düştüğü çamurdan kurtarmak istiyor
Onun için dokunuyor kalbine
Kıymetini bil ki üzmeye değer görüyor seni
Hüzünlerin, kalbinin toğrağını allak bullak ediyorsa
Sen ekilmeye layık bir topraksın demektir
Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa
Taş katılığında büyüttüğün güvenceler
Yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir
Üzülme
Yüzün yerde geziyorsan
Ellerin boynuna sarıylıysa
İçini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine
Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara
Yarının ovalarında rengarenk çiçeklerin olacak demektir
Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini
Rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını
Bir yüce dağsın sen demek ki
Az bekle
Eteğinden serin pınaralar akmaya başlayacak demektir
Üzülme
Üzülüyorsan şımaramazsın
Kibrin kirli tuzağına düşemezsin
Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların
Uzak geçersin isyanlı yollardan
Heveslerin ardı sıra düşüp isyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin
Üzülme
Üzülüyorsan seni biri yakınlığına çağırıyor demek ki
Biri yakınlığına çağırıyor seni
Demek gözden çıkarmamış seni
Üzülme
Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir
Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden
Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını
Umudunu kes sahte doymalardan
Yüreğini küstür coşkulardan
Kapı açıldı açılıyor demektir
Üzülme
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki
Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır
Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini
Şimdi elindekileri saymaya başla
Ki hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir
Bak, bak işte, zenginsin
Nefesin var senin
Üzülme
Seni bir işiten var
Seni, senin kendini bile sevmenden önce o sevdi seni
Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından o çekip çıkardı seni
Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil o
Bak, yüreğinin her yangınına o yetişiyor
Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor
Seni herkesten çok o anlıyor
Seni, senin kendini düşündüğünden çok o biliyor, o düşünüyor
Şimdi, gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını
Bir ebedi çerçevenin içinde, gösterişsiz, içten bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni
Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor
Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor
Üzülme
Varlığının tenine çiziktir her hüzün
Varlığından haber verir üzüntün
Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin?
Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek o baktı
Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk o andı
Hatırını bildi
Seni yanına aldı
Seve seve hep yanında oldu
Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile
Sen her uykuda adını unuttuğunda bile
Her defasında sabaha çıkardı seni
Adını yeniden söyledi sana
Sen onu defalarca unuttun ama
O seni asla, asla unutmadı
Üzülme
Onun en sevdiği kulu da yalnız kaldı
Taşlandı, sürüldü, yaralandı
Aç, susuz kaldı
Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı
Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı
Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı
"Lâ tahzen, innallahe meânâ."
Mahzun olma, bizimledir Allah, bizimle
Üzülme
Kaldır yüzünü yerden
Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni sevgili
Duy ki Rabb'in sana küsmedi ki, Rabb'in seni hiç terk etmedi
Şimdi, gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin
Rabb'in seni hiç bırakmadı, seni hiç terk etmedi; sana hiç, hiç küsmedi
Credits
Writer(s): Fikret Hasani, Senai Demirci
Lyrics powered by www.musixmatch.com
Link
© 2024 All rights reserved. Rockol.com S.r.l. Website image policy
Rockol
- Rockol only uses images and photos made available for promotional purposes (“for press use”) by record companies, artist managements and p.r. agencies.
- Said images are used to exert a right to report and a finality of the criticism, in a degraded mode compliant to copyright laws, and exclusively inclosed in our own informative content.
- Only non-exclusive images addressed to newspaper use and, in general, copyright-free are accepted.
- Live photos are published when licensed by photographers whose copyright is quoted.
- Rockol is available to pay the right holder a fair fee should a published image’s author be unknown at the time of publishing.
Feedback
Please immediately report the presence of images possibly not compliant with the above cases so as to quickly verify an improper use: where confirmed, we would immediately proceed to their removal.