Yağmur ve Fransızca

Eski arkadaşlıklar resimliydi
'canım arkadaşıma cansız hatıra'
Fotoğraflar siyah-beyaz, hatırası derindi
Bir gözü tenhaydı Şahin'in bir gözü kalabalık
Arkadaşı gibi gözü var mı insanın
Nasıl olsa dünyaya aynı gözle bakacaktık

Ben senin tenha gözün olacaktım hem
Tek başıma en kalabalık arkadaşın
Yarım bir çocuk olarak beni
Bu dünyaya erkenden bırakmasaydın

İnsan arkadaşına benzer
Ve iyidir benzemesi
Arkadaşlığın da eski bir şehre
Hele usul sesliyse şehir, trenler de
Bölmemişse henüz arkadaşlığın sesini

Ben benzemenin iyi olduğu şehirlerden
Yani benzediğim ne varsa eskiden
Yavaş akan bir şehir, sakin kitaplar
Su aziz ve biz büyüdükçe yeşil
Bir nehir, kuşları bile dalında yerli
Bir şehirden birden kanatsız uçtum
Kayıp ikizlerle dolu bir şehre düştüm
Baktım herkes benzersizin peşinde
Herkes kayıp arayan yok kendini
Anladım beyhûdeymiş benzerimi aramak
Eski arkadaşlıkların payına bir damla bile
Gözyaşının düşmediği şehirde

Biz iki çocuktuk
Şimdi çok eski isimler gibi hatırda dursa da
Dile gelmeyen şiirler gibi
Kimse anlamayacaktı zaten
Bizim birbirimizden ne anladığımızı

Biz iki çocuktuk
Ve kelimeler yeniydi, dilimizi yakıyordu
Büyüktü, çocuk ruhumuzu dağlıyordu
Sokaktan nereye kaçsak
Filmlere, kitaplara, evlere
Gözün suçu hızla ağırlaşıyordu

Biz iki çocuktuk, iki arkadaş
Birbirimizden başka kahramanımız yoktu
Gözlerimiz arkadaşlıkla dolu dolu
Çıkıyorduk filmlerden, romanlardan da
Sessizce yürüyorduk birbirimize çıkan
İçimizdeki en uzun yolu

Biz iki çocuktuk gülün gözünde
Kim daha çok yağacak! Nefes nefese
Fransızca karatahtada rouge et noir
Pencerede Türkçe bir bulut öyle mavi öyle saf
İkimizin de aklında Gül'den aferin almak
Aferin çocuklar, aferin sevinçli bulut
Böyle derdi Gazi Eğitim'den Gül hoca
Dil bir buluttur, yağdıkça şiir olur

Bu şiiri yazarsam sanki o bulutun gözlerinden
Yaşlar boşanacak gibi mutluluk ve kederden
Sanki, sanki diye bir mevsimmiş anılar
Gibi diye bir günmüş çocuk ömrümüz
Birbirine baka baka mavi iki bulutmuşuz da biz
Çıkmazmış ikimizden mavi bir yağmur
Ve mavi bir umutsuzluktan kararırmış hayatımızdaki gül
Kararmış bir gül yağmurda heves bırakmaz
Heves yarım kalırsa mavi de yarım
Yağmur yarım kalırsa Fransızca da yarım
İki çocuktan hangi bahçeye kalsa gül yarım
Yarım gülden kalan şiir başka gülde açılmaz

Kimsenin gözlerinde böyle bir kalp görmedim
Aradım da bir daha kimsede o kadar
Göz o kadar siyah ve öyle bordo
Bir gül ki yarısı bile kelimeleri yakar
O kelimeler ki söylenmemiştir daha
Ve şımartmamıştır bir şiiri henüz
Çünkü ben bir buluttum öldüğümde
Yağmur olacak kadar kelime yoktu elimde
Yazda haylaz, güzde gazel, yolda avare
Değildi bize benzerdi kelimelerimiz
Aynı evdeydik sanki, kelimeler de annemiz

Dünya gurbetinden dönenler söylüyor şimdi
Arkadaşım yağmur olmuş: unutulmamak ne iyi
Ve ne güzel Türkçe gibi mavi bir şiir yazmak
Yağmurda bir gülü Fransızca hatırlamak
Il pleu sur la rose... sur la rose... rose

İki bulut bir gül olduk hemen dağıldık
Bulut öldü, gül karardı, yağmuru bıraktık
Yapayalnız gurbete, bilmem bu zalimliği
Yağmura nasıl yaptık: ona kaldı yarım
Bıraktığımız her şeyden yarım hatıra
Yarım gül, yarım şiir ve yarım arkadaşlık

Yağmur gibi Fransızca konuşacaktık
Bulut gibi Türkçe ağlayacaktık
Biz, iki çocuk kalacaktık, büyürsek
Dokunur diye gözlerimiz o güle
Konuşmadık
Ağlamadık
Dokunmadık
Biz, iki çocuk
Kalmadık!

Keşke burada olsaydın
Keşke burada olsaydım



Credits
Writer(s): Altay Kenger, Haydar Ergülen
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link