İsyan

Yağmur çiseliyor
Korkarak yavaş sesle
Bir ihanet konuşması gibi
Yağmur çiseliyor
Beyaz ve çıplak mürtet ayaklarının
Islak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi
Yağmur çiseliyor
Serez'in esnaf çarsında
Bir bakırcı dükkanın karşında Bedrettin'in bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir
Ve yağmurdan ıslanan
Yapraksız bir dalda sallanan
Şeyhimin çırılçıplak etidir
Yağmur çiseliyor
Serez çarşısı dilsiz
Serez çarşısı kör
Havada konuşmamanın görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü
Yağmur çiseliyor

Kaç Bedreddin kaç Nef'i asıldı şu ağaca, kaç celalî?
Kaç Karac'oğlan kaç âlim çekip gitti görüp hâl-i pür melâlîn'?

Ah bak pîrim halk'a, durum ciddi, saklanmış, yasaklanmış nur cemâli
Bak iyice bak, la havle vela kuvvete illa billah gizlenmiş mecâli

Kaç Bedreddin kaç Nef'i asıldı şu ağaca, kaç celalî?

Sere serpe uzanmış Serez çarşısında
Haberi yok hiçbirinin nefes aldığından
Bilmiyorlar kursağımızda heves kaldığında
İhanet boynumuza bir kemer taktığında
Çoğalır ve taşarız, bir ölür bin doğarız biz
Şah damarımızdan daha yakınken O
Sizin ensenizdeyiz

Atınızın yularını tutup, gözünüzün içine bakıp
Yüzünüze gâvur padişah diye haykıranlardanız
Sarayınızın yanına gelip, elimizdeki Kitabı tutup
Yaşadığınız o kâfir hayatını sorgulayanlardanız

Başımızdaki o devlet kendi devletimiz olmadığı anda
Yıkıp yenisini kurarız efendi, bunu adın gibi biliyorsun sen de
Yıllar yılı hep korktunuz bizden, fazlası haramdır,
On sekiz dirhemden diyerek sormadan aldık
Elinizdekileri dağıttık halka

Gelin şimdi ey tekmili birden
Yerin bildiğini göklere bildircez
Dağ taş sizi küplere bindircez
Kaçma kâfir ölümün şimdi

Meydana girende yoktur korkumuz
Kazaya rıza diyenlerdeniz
Gâfilen varmayız düşman üstüne
Vakta hazır olun diyenlerdeniz

Ey gâvur padişah
İsyan ile geldim sana
Ben Şeyh Saçlı, Bayram Veli, Sarı Saltuk, Barak Baba

Kaç Karac'oğlan kaç âlim çekip gitti görüp hâl-i pür melâlîn'?

Sere serpe uzanmış Tarsus mağarasında
Tatlı cana kıyan o zalim karşısında
Ashab-ı Kehf gibi zulme karşı durmak
Her zamankinden daha zor olduğunda
Darılır ve sorarız biz
Gam yükünü taşıyamayız
Aşksızlık bize ölüm gelir
O vakit her şey zulüm gelir

Biat etmek bid'âde, ihanetken, küfür gibi
Riyadansa intihar yeğdir bizim çün, bir özür gibi

Acımızdandır öcümüz bizim
Gümânla imân uyuşmaz asla
Şair sözüdür sözümüz bizim
İşiten yoksa söylenmez artık

Vatan tutup da bu diyarlarda kalınmaz artık
Ki imânı yoksa cana kıyar halk
Ve riyadandır, akılları yoksa
Küfre uyarlar

Ümit yok artık ulemâdan da
Ümit yok tam beş yüz senedir
Cühelâ aydının gureba halka
Zararı dokunuyor beş yüz senedir

Hey tufeylî tayfa
Öç ile geldim sana
Ben Karac'oğlan, Yunus Emre, Fuzulî, Hacı Bektaş

Ah bak pîrim halk'a, durum ciddi, saklanmış, yasaklanmış nur cemâli

Sere serpe uzanmış Sivas illerinde
Belli belirsiz bitap bir selâ dillerinde
Cümle cemaatin attığı taşlar değil de
Bir dost fırlattığında kızıl güllerinden
Sararır ve solarız biz
O vakit asla yaşayamayız
Ne ümera ne ulema
Dost yaparsa dayanamayız

Serez çarşısı dilsiz
Tarsus mağarası küskün
Sivas illeri solgun
Dost susarsa yaşayamayız

Serez çarşısı dilsiz
Tarsus mağarası küskün
Sivas illeri solgun
Dost susarsa yaşayamayız biz

Kaç Bedreddin kaç Nef'i asıldı şu ağaca, kaç celalî?
Kaç Karac'oğlan kaç âlim çekip gitti görüp hâl-i pür melâlîn'?

Ah bak pîrim halk'a, durum ciddi, saklanmış, yasaklanmış nur cemâli
Bak iyice bak, la havle vela kuvvete illa billah gizlenmiş mecâli



Credits
Writer(s): Kiliseler Ve Liseler
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link