Aydın

Bir düşünceye tutundum yıllarca
Sanat bilim aşk ve işleyen usla düzelecekti güya bu dünya
Fakat halkını bir türlü anlayamayan,
Aydın sayılan bir dolu budala tarafından
İnsana sunulan en haklı isyan
Peşkeş çekilmekte sultaya şöhrete paraya
Şimdi salyalar saçarak havlayan bir kuduz it gibi
Koruyor şuna bak nasıl da sahibi otoriteyi
Nerde kelimenin o çelik iradesi?
Nerde sarayı kökünden sarsarak kapıya inen cevval yumruk?
Nerde yürekte yangın orda su
Nerde hani şairin devriye duruşu?

Öyleyse azizim dile gelsin hakikat, görelim kim kimin nesi
Zenginken birisi nutuk atıyorsa bilin ki onun sesi bir desisedir
Bir kurum ve kuruluşa bağlıyken debdebe değil de nedir sevgisi
Mühim değil asla diploması, saçlarını ağartması ne çok şey bilmesi

Okuma mı bilirdi Ebuzer, parası, arkası mı vardı?
Onda bir mavzer cesameti, kanayan yarası bir davası vardı
İstedi ki ortada sınıf, sınır, sömürü ve savaş kalmasın
İstedi ki bu düzen böyle gitmesin karanlıklar aydınlansın

Aydınsa sosyal statüsünü bırakıp yerine vicdan koyacaktır
Aydınsa halk gibi yarı tok yarı aç, mülksüz ve namsız yaşayacaktır
Aydınsa bilginin önüne özünü ve bilincini koyacaktır
Aydınsa susmayıp haykıracaktır, tıpkı Ebuzer'in haykırdığı gibi:

Geceyi aç geçirip,
Kılıcını kuşanmayan,
Halkın aklına,
Şaşarım behey!

Geceyi aç geçirip,
Kılıcını kuşanmayan,
Halkın aklına,
Şaşarım behey!

Ölü müzik, ölü insanlar için
Etrafta ölü kitap enkâzı

Bu ölü eserler de yaşayanların serpmiş üstüne ölü toprağını
Aydını ölü olan bir halk ne yapsın?
O da katletmiş bulduğunu

Nitekim felsefe ayaklar altında
Çünkü akıl değil, naklediyor aydın
Ve sanatçılar değil hiçbir şeyin farkında,
Şuursuz şiirler neşrediyor şair

Ve el pençe divan edebiyatı,
El ense çeker Garip akımı
Her yerde o aptal elit takımı
Yunus Emre ile döner şiir sokağa

Fakat bir delinin sözünü kırk yazar birden taşıyor köşesine,
Alkışlarla
Tv'de dönüp durur hep aynı sözler
Kararıyor hayatımız aşksızlıkla

(Peki,) kim veriyor bu halka aşksızlığı?
"Bankalar" dedi Yedi Adam'dan Zarif
Şimdiyse dergisinde banka reklâmları,
Yayımlamakla meşgul arkadaşı Rasim

Yoksa tüm ülke işgal altındayken
Kafiye göz için mi, kulak için mi
Diye tartışan Recaizade Ekrem,
Ile Muallim Naci mi aydın şimdi?

Ey aydın geçinen ahmak cahil,
Ebu Cehil de üç dil bilirdi
Fakat hakikati söyleyen o değil,
Okumayı bilmeyen Ebu Zerr'di,

Yani halkın kahrını çekmeli aydın
Onu tanımalı ki yapmasın yanlış.
Üstten bakabilsin fakat yine de
Halkla dost olsun, onu bırakmasın yalnız.

Sevsin halkı
Fakat onu sevmek falan olmaz diyor Anton Çehov
Çünkü kusuruyla seversin birini,
Oysa senin onu düzeltmen gerekiyor,

Ki kendi yanlışını doğrulamasın halk başka yanlışlarla,
Ki en azından kork sapmaktan,
Yık şu ölüleri
Öyle bir yık ki bir daha doğrulamasınlar.

Geceyi aç geçirip,
Kılıcını kuşanmayan,
Halkın aklına,
Şaşarım behey!

Geceyi aç geçirip,
Kılıcını kuşanmayan,
Halkın aklına,
Şaşarım behey!

Mesih'in veya Sokrat'ın eline verseydik ne olurdu? Felsefe ne olurdu?
Din ne olurdu?
Şüphesiz hayatın apayrı bir rengi, tadı, boyutu ve manası olurdu.
Öyle değil mi?

Geceyi aç geçirip,
Kılıcını kuşanmayan,
Halkın aklına,
Şaşarım behey!



Credits
Writer(s): Kiliseler Ve Liseler
Lyrics powered by www.musixmatch.com

Link